Okurları tarafından “Korkunun Kralı” olarak anılan Stephen King, bu perşembe günü 76 yaşına giriyor ve bunu, hayranları tarafından çok sevilen bir karakter olan dedektif Holly Gibney’i yeniden canlandırdığı gerilim filmi “Holly”nin sunumuyla kutluyor. Birkaç gün içinde Hollanda, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık’ta en çok okunan kitaplar listesine girmeyi başardı.
1 Ekim’de Arjantin’e ulaşacak olan kitapta, “Bay Mercedes”, “Kaybeden öder” ve “Ziyaretçi” filmlerinde de yer alan tekrar eden dedektif başrolde yer alıyor.
Bu son romanın hikayesi Holly’nin annesinin cenazesine katılmasıyla başlar, Bilinmeyen bir kadının umutsuz bir yardım talebiyle onu aradığı yer: Kayıp kızını bulması gerekiyor.
King, bir yazar 500 milyon kopya sattı ve metinlerinden birçoğunun film ve televizyona uyarlandığını görmüş, yayınlanmış 64 romanon bir kısa öykü ve kısa roman koleksiyonu ve yedi kurgu dışı kitabın yanı sıra bir film senaryosu.
En son eserleri arasında “Cuento de Hadas”, “Billy Summers”, “Later”, “Blood Mandates” ve “The Visitor” (görsel-işitsel uyarlaması Ocak 2020’de HBO’da prömiyeri yapıldı) yer alıyor.
Profesyonel kariyeri nedeniyle 2018’de PEN Amerika Edebiyat Hizmet Ödülü’ne, 2014’te Ulusal Sanat Madalyası’na ve 2003’te Ulusal Kitap Vakfı Amerikan Edebiyatlarına Seçkin Katkı Madalyası’na layık görüldü.
Diğer eserlerinden farklı olarak “Holly”de yazar herhangi bir paranormal olayı veya doğaüstü yaratığı göz ardı ediyor ve dehşeti küçük günlük sahnelerden çıkarıyor ve dahası, güncel Amerikan olaylarından ve edebiyattan konuşmalardan ve yanal olarak aşırı sağın yükselişinden, salgından ve Donald Trump’ın tartışmalı figüründen ilham alıyor.